Aile Sistemi Açılımı Uygulayıcısı/Uygulayıcı Yetiştiricisi, Öğretim Görevlisi, Yazar...

Deniz Öztaş; TED Ankara Koleji, ODTÜ Makine ve ODTÜ İşletme Yüksek Lisansı ile 18 senelik eğitim hayatında öğrendiklerini 2006 sonrasında unutma sürecine girip, yeniden öğrenmeyi seçti, yeniden bir yolculuğa başladı. Bir nefeslik mola verilen durakta;

ETKİNLİK TAKVİMİ
Pts
Sal
Çar
Per
Cum
Cts
Paz
P
S
Ç
P
C
C
P
29
30
31
1
2
3
4
5
7
8
9
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
30
1
2
Deniz Öztaş ile Bireysel Seanslar - Yeşilyurt
06/11/2018 - 23/11/2018    
11:00 - 12:00
Her şey ailemizle ilgilidir! Aile ve Organizasyon Sistemi Çalışması Organizasyon ve aile sistemleri çalışmaları,  nesiller arasındaki ilişki ve bağlara dayalı uygulamalardır. Alman psikolog ve teolog Bert Hellinger tarafından geliştirilmiş [...]
Deniz Öztaş ile Bireysel Seanslar - Kızıltoprak
06/11/2018 - 31/12/2018    
14:00 - 15:00
Her şey ailemizle ilgilidir! Aile ve Organizasyon Sistemi Çalışması Organizasyon ve aile sistemleri çalışmaları,  nesiller arasındaki ilişki ve bağlara dayalı uygulamalardır. Alman psikolog ve teolog Bert Hellinger tarafından geliştirilmiş [...]
Deniz Öztaş ile Aile Sistemi Çalışması - Altunizade
10/11/2018    
11:00 - 18:30
İçerisinde olduğumuz aile sisteminin kuralları anlayıp daha sağlıklı bir bakış açısı ile hayatımızın gidişatının değişmesi için bir zemin oluşturacağımız özel bir çalışma! Kişisel olarak kendi [...]
Paranın Anatomisi ve Sistem Açılımı
29/11/2018    
19:00 - 23:00
Para ile ilişkiniz nasıl? Evrende tek bir atomdan başlayarak her şey bir sistem oluşturur… Atomlar hücreleri, hücreler bedeni, bireyler aileleri oluşturur. Bizler en başta aile [...]
Events on 10/11/2018
Events on 29/11/2018

About Time

abouttime00

“Hepimiz hayatımızın her günü zaman içerisinde beraber yolculuk ediyoruz. Yapabileceğimiz tek şey bu harika yolculuğun tadını çıkarmak…”

Gerçekten sahip olduğumuz tek şeyin zaman olduğunu iddia edenler var. Bu gerçekten doğru mu?
Gerçekten zamandan başka bir şeyimiz yok mu?

Zamanın bizim için anlamı nedir? Zaman kısıtımız olmasaydı ne olurdu? Ölümsüz olurduk. Demek ki zaman, fiziksel olarak ölümümüze kalan süreyi simgeliyor. Düşünmekten kaçındığımız, ötelediğimiz ve belki de düşünmemek için devamlı kendimizi meşgul ettiğimiz ölüm. İş hayatımızla, emeklilik planlamalarıyla, özel ilişkilerimizle, bağımlılıklarımızla, hobilerimizle, sözde aydınlanma çalışmalarımızla hayatımızı yönlendiren duygu ve düşüncelerle dolu bir zihin…

Ne zaman ki, ölüm fikrine karşı mücadeleye bırakırız, o zaman gerçekten görürüz ki sahip olunacak da kaybedilecek de hiçbir şey yok ortada. Sonunda tam anlaşılamayan anı yaşamak kalıyor geriye…

About Time

About Time (Zaman Hakkında) filmi konuya ilginç bir açıdan bakıyor. Diyelim ki kendi yaşamınızda istediğiniz bir ana tekrardan geri dönüp işleri dilediğiniz gibi tekrardan yaşayıp, olayların akışını değiştirebiliyorsunuz. Tim’im ailesindeki erkekler böyle yeteneğe sahiptir ve Tim başta kız arkadaş ayarlamak ve her anıyı mükemmel yaşamak için bu özelliği kullanırken, birden bire ablasının kazası, babasının ölümü gibi daha yoğun olaylar karşısında nasıl tercihler yapması gerektiği konusunda kendisini çelişki yaşamaya başlar.

Mücadele etmekten, hayatın dinamiklerine karışmaktan ve vedalaşmamaktan yorulur Tim… Ve bir gün şu kararı verir:

“Ve en sonunda zaman yolculuklarımdan nihai dersimi aldım; ve babamın yaptığının bir adım ilerisine gittim: Gerçek şu ki, artık bir gün için bile olsa zaman yolculuğu yapmıyorum. Sadece her günü, sanki o günü düzeltmek veya eğlenmek için geri gelmişim gibi düşünerek, yaşamaya çalışıyorum, sanki o gün benim sıradan ve sıra dışı yaşamamın en son günüymüş gibi…”

abouttime02

Bu hayatın son günü gibi yaşamak kavramını duymayan kalmamıştır sanırım ve bu felsefe ile hayatını değiştiren kaç kişi vardır. Şu anda bu yazıyı okuduğunuza göre az da olsa bir vaktiniz vardır ve bu felsefe belki de tüm bedeninize, tüm hücrelerinize nüfuz eder ama bir dakika sonra bebeğiniz ağladığında, patron bir şey istediğinde, gelen iş mesajlarına baktığınızda “hayatınızın gerçekleri” sizi tekrardan ele geçirir. Konu ölüme direnmek, kaçmak değil, konu onu işbirlikçiniz yapmaktır. Onu kabullenirseniz, korkacak bir şey kalmaz… Korkacak bir şey kalmadığında gelecek illüzyonu yok olur. Gelecekle ilgili tasalanmaktan vazgeçmeye başlarsınız. Zaman, ölüm, korku, gelecek kaygısı… Sonunda karşınıza egonuz, sahte kimliğiniz, maskeleriniz, bu hayattaki bağlarınız kalır geriye…
Anı yaşamak için direnmeyi bırakmak gerekir.

Bunu da her gün, öleceğinizi hatırlayarak, sahip olunacak veya kaybedilecek bir şey olmadığını hatırlayarak yapabiliriz. Sarı Saltuk’un Yunus Emre’ye dediği gibi:

“Aşk, bir güneşe benzer. Ölüm denen perdeyi deldiğinde bu sırra erişirsin. Bunun için ölmeden ölmen gerekir.”

Yorumlar kapatılmış.