Aile Sistemi Açılımı Uygulayıcısı/Uygulayıcı Yetiştiricisi, Öğretim Görevlisi, Yazar...

Deniz Öztaş; TED Ankara Koleji, ODTÜ Makine ve ODTÜ İşletme Yüksek Lisansı ile 18 senelik eğitim hayatında öğrendiklerini 2006 sonrasında unutma sürecine girip, yeniden öğrenmeyi seçti, yeniden bir yolculuğa başladı. Bir nefeslik mola verilen durakta;

ETKİNLİK TAKVİMİ
Pts
Sal
Çar
Per
Cum
Cts
Paz
P
S
Ç
P
C
C
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
22
23
24
25
27
29
30
1
2
3
4
5
Deniz Öztaş ile Aile Sistemi Çalışması – İzmir
21/04/2024    
10:00 - 18:00
Her şey ailemizle ilgilidir! Aile ve Organizasyon Sistemi Çalışması Organizasyon ve aile sistemleri çalışmaları,  nesiller arasındaki ilişki ve bağlara dayalı uygulamalardır. Alman psikolog ve teolog Bert Hellinger tarafından geliştirilmiş [...]
Deniz Öztaş ile Aile Sistemi Çalışması – Nişantaşı
26/04/2024 - 27/04/2024    
10:00 - 18:00
Her şey ailemizle ilgilidir!   Aile ve Organizasyon Sistemi Çalışması Organizasyon ve aile sistemleri çalışmaları,  nesiller arasındaki ilişki ve bağlara dayalı uygulamalardır. Alman psikolog ve teolog Bert Hellinger [...]
Deniz Öztaş ile Aile Sistemi Çalışması – Acıbadem
28/04/2024    
10:00 - 18:00
Her şey ailemizle ilgilidir! Aile ve Organizasyon Sistemi Çalışması Organizasyon ve aile sistemleri çalışmaları,  nesiller arasındaki ilişki ve bağlara dayalı uygulamalardır. Alman psikolog ve teolog Bert Hellinger tarafından geliştirilmiş [...]
Events on 21/04/2024
Events on 26/04/2024
Events on 28/04/2024

İçimdeki Ses

“Siz hiç 25. saatte yaşadınız mı? Ben 25. saatte yaşamasını çok severim. 25. Saat neresi diye merak ediyorsanız, tarif edeyim. Kalabalığın içinden geçerken birden durun. Kalabalığı görebileceğiniz bir yere geçin. İşte 25. saattesiniz…”

Siz hiç denediniz mi 25. saati? Çıkıp baktınız mı koşuşturmacaya dışarıdan. Hatta çıktınız mı kendi dışınıza ve izlediniz mi kendinizi? Zihninizi… Zihnin oluşturduğu duygu ve düşünceleri… Duygu ve düşüncelerin arkasında yatanı… Bunların nereden geldiğini ve kime ait olduklarını? Zannediyor musunuz duygular kalbinizde oluşuyor? Bizi ele geçiren tüm duyguların kaynağıdır zihin. Zihin sakinleşip durulduğunda duyarız kalbin sesini ve orada çıkacak sevgiyi…

Her şey gözlemlemekle başlar. Ancak gözlemleme yeteneğini geliştirdiğimizde gerçeği görmeye başlarız ve sis perdesi dağılmaya başlar. Gözlemlemek ne kadar zor olabilir diye düşünebilirsiniz. ‘Ben herkesi, her detayı görüyorum’ diyebilirsiniz… Ama burada bahsedilen gözlem için bir başka yerde durmanız gerekir. İki boyutlu dünyaya üç boyutlu bir insanın bakması gibidir, veya Mr.Anderson’ın Neo olması gibidir…

Günlük koşuşturmanın içerisinde gören de, kendini yansıtan da zihinden başka bir şey değildir. Zihin kendisine anlayabildiği, öğretildiği ve koşullandırıldığı dünya için bir karakter yaratmakla meşguldür. Zihin kıyasla çalışır. Başkalarıyla, annesiyle, babasıyla karşılaştırır kendini. Olmak istediği imaj ile gerçekten olduğu kişi arasındaki fark onu strese sokar… Bunun adı kendini yargılamaktır:

“Ben bazen kendimi zihin hapishanesine atarım. Bulurum zihnimde hakim, savcı.  Bir güzel yargılarım kendimi. Sonrada keserim cezamı, sonrada atarım kendimi zihin hapishanesine… Paşa paşa yatarım kendi yarattığım zihin hapishanesinde.”

Yargılayan kim? Mahkum kim?.. Bazen dayanamaz umursamaz oluruz hiç bir şeyi… Çabalamayı bırakır, iyice teslim ederiz kendimizi karanlık tarafa…

“Bazen kötülük üzerimizde imparatorluk kurar. Artık hayata iyi yönden bakamazsınız. Öyle zamanlarda şöyle yapın. ‘Dağılın’ deyin…”

Ta ki gün gelir, anlarız zihnimizin oluşturduğu güzellik, mükemmellik illüzyonlarını… Hayatın her yönünün içimizde olduğumuzu görürüz. Direnmeyi bıraktığımızda akmaya başlar yaşam içimizden…

 “Güzellik gerçeğe benzemiyor aslında. Hayal gibi, rüya gibi, aslında masala benziyor. Oysa ki, hayat kusurludur. Kusur insanı gerçek yapar. Ben kusurlu birisiyim, bunu kabul ediyorum. Bu demektir ki ben gerçeğim.”  

İçimizdeki Ses, kimlik bunalımında olan ana kuzusu Selim ile anne özlemi çeken Ayşıl’ın ilişkisini konu alır. Babasına benzememek için çabalayan Selim babasına benzerken, Ayşıl ise anne özlemini Selim’in annesi ile giderirken ilişkileri hiç istemedikleri bir yöne gider.

Yorumlar kapatılmış.